Yukarıdaki fotoğraf: https://www.milliyet.com.tr/siirler/fotograf-siiri-cemal-sureya-6410014
Babası Hüseyin Bey, üvey annesi Esma Hanım, kız kardeşleri Perihan (sağda), Ayten (solda)
Cemal Süreya’nın gerçek ismi Cemalettin Seber’dir. Süreya “Erzincan’da doğdum. Bir doğum günüm yoktur benim” diye Güngör Demiray’a yazdığı mektupta söylemiştir. Annesinin ismi Gülbeyaz Hanım, babasının ismi Hüseyin Bey’dir. Doğu Anadolu’da yaşayan kalabalık ve maddi durumu iyi bir ailede hayata gözlerini açmıştır. Doğuda yaşanan iç sıkıntılar sebebiyle şehirden gitmek zorunda kalmışlardır. Ailesi ile birlikte Bilecik’te yaşamaya başlamıştır. Süreya’nın annesi Gülbeyaz Hanım hamiledir ve bu zorlu sürece dayanamaz ve bu sebeple bebeğini kaybeder. Altı ay sonrada Gülbeyaz Hanım vefat eder. Süreya erken yaşta öksüz kaldığı için “annesini evlendiği her kadında aramıştır.”
Gülbeyaz Hanım’ın ölümü herkesi derinden sarsmıştır ve aile “izinsiz” İstanbul’a gitmiştir. Süreya İstanbul’da okula yazılır ve daha önceden ilkokul eğitiminin yarısını aldığı için okulda sıkıntı çekmemiştir. Bu dönemde babası da işe başlamıştır ama kısa süre sonra şehirden sürgün edilirler ve geldikleri şehre yani Bilecik’e geri dönerler. Süreya’ya ve kardeşlerine babaannesi bakmaya başlar ama yaşından dolayı bakamaz. Bunun üzerine Hüseyin Bey, Esma Hanım’la evlenir. Üvey anne Süreya ve kardeşlerine kötü davranır, babaanneyi evden kovar. Süreya bu durumdan hoşnut değildir ve kimsenin haberi olmadan yatılı okul sınavlara girer ve başarı ile sonuçlanır. Öğrencilik hayatı çok başarılı geçmiştir. Derslerden yüksek notlar alır ve arkadaşları Süreya’ya “Dahi” ismini vermiştir. Maddi gelir olması için gece bekçiliği yapmıştır.
Yıl 1947 olduğunda Cemal Süreya Bilecik ortaokulunu bitirip burslu ve yatılı bir şekilde Haydar Paşa lisesine başlar. Bu dönemde de büyük aşkı ile bağları kopmaz lakin üvey annesi onların bir araya gelmesine engel olur.
Fotoğraf: www.gazetekadikoy.com.tr/edebiyat-hayatindan-hatirlamalar/cemal-sreya-gnlkler
Haydar Paşa Lisesi bitmiş ve Siyasi Bilimler Fakültesinde Mülkiye bölümünü kazanmıştır. Cemal Süreya, Üniversite ikinci sınıfta iken Seniha ile nişanlanır. 1953 yılında da evlenirler, ismini Ayça verdikleri bir kızları olur.
Maddi yönden sıkıntı çekmeleri aralarında fazlaca soruna yol açmıştır. Bu dönemde “Üvercinka” şiirini yazdığı kızla tanışır. Üvercinka “Güvercin Kanadı” sözcüklerinin karıştırılmasıyla elde edilmiştir. Seniha Hanımın hamileliğinin bitmesine yakın yani son aylarına kadar ilişkisini devam ettirir. 1955 yılı 11 Ağustos’ta Üvercinka ile ilişkisi biter. Süreya’nın babası Hüseyin Bey 1957 yılında vefat eder. Seniha Hanım ile ayrılırlar ama yeniden barışırlar, fakat bu barışmada kısa sürmüştür ve yedi yıl sonra resmen boşanırlar.
Yıl 1968 20 Ekim günü Cemal Süreya maliye müfettişliği görevine atanmıştır. 1959 yılında” Yeditepe Şiir Ödülü’nü” Üvercinka şiir kitabı ile kazanmıştır. Bu arada asker gitmiştir ve Paris’e 1961 yılında bir yıllığına gönderilmiştir. Bu süre bitiminden sonra Paris’ten gelir ve Tomris Uyar ile tanışır. Uyar ile birlikte çeviri çalışmalarına başlarken memur görevinden ayrılır. Bu dönemde çocuk kitabı olan Küçük Prens’i çevirmişlerdir. Cemal Süreya ve Tomris Uyar çok yoğun çalışmaktadır ve 1966 yıllında bu yoğunluktan dolayı birbirlerinden vazgeçerler.
Yıl 1967 ‘da Süreya çevirmen olarak Yelken dergisinde çalışmaya başlamıştır. Zuhal Tekkanat ile arkadaşları sayesinde tanışmıştır. Tekkanat’ta edebiyatla ilgilenir. Süreya, Tekkanat’a evlenme teklifi eder ve evlenirler. Memo Emrah ismini verdikleri oğulları olur. Cemal Süreya maddi sıkıntılar yüzünden memuriyete geri döner. Zuhal Tekkanat ile de anlaşamaz ve bu sırada Güngör Demiray’la tanışır yeni bir aşka başlar. Bütün engellere rağmen bir yıl evli kalırlar ve bir yıl sonra ayrılırlar.
Birsen Sağanak ile beşinci evliliğini gerçekleştirir. Cemal Süreya’nın oğlu Memo Emrah’la Birsen Hanımın oğlu Özgürle anlaşamazlar, bu durum Zuhal Tekkanat’ın da eve taşınmasına neden olur. Birsen Hanım bu durumu hoş karşılamaz ve evden ayrılır. Süreya’da kendini alkole verir. 9 Ocak 1990 tarihinde Cemal Süreya hayatını kaybeder.
Cemal Süreya’nın Gerçeklik Algısı
Fotoğraf: www.cnnturk.com/turkiye/cemal-sureya-hayati-siirleri-sozleri-olum-geliyor-aklima-birden
Cemal Süreya’nın benzersiz ve kendine has şiirler üretmesindeki en büyük unsur gerçeklik algısıdır. Bu sayede Cemal Süreya şiiri kendine özgün olup taklit yapısından çıkartıp, dünyayı geliştiren bir sanat olarak ele alır. Cemal Süreya’nın şiirleri var olan dilden uzaklaşarak yabancılaştırması şiirde kullandığı temel stratejidir. Bu nedenle günlük hayatta bulunan sözcüklerin yeni bakış açısıyla ele alınmasını sağlar. Cemal Süreya şiiri yaşadığımız hayatı farklı bir boyuta taşımak için kullanılan bir araç olarak görür.
Cemal Süreya’nın benzersiz ve kendine has şiirler üretmesindeki en büyük unsur gerçeklik algısıdır. Bu sayede Cemal Süreya şiiri kendine özgün olup taklit yapısından çıkartıp, dünyayı geliştiren bir sanat olarak ele alır. Cemal Süreya’nın şiirleri var olan dilden uzaklaşarak yabancılaştırması şiirde kullandığı temel stratejidir. Bu nedenle günlük hayatta bulunan sözcüklerin yeni bakış açısıyla ele alınmasını sağlar. Cemal Süreya şiiri yaşadığımız hayatı farklı bir boyuta taşımak için kullanılan bir araç olarak görür.
Edebi Kişiliği
Cemal Süreya’nın yaşamı boyunca sadece şiir değil farklı edebi türlerle de ilgilenmiştir. Edebiyat, sinema, politika konularında ürünler vermiştir. Türk edebiyatımızda çok önemli şair olan Süreya bunun yanı sıra deneme yazarımızdır. Cemal Süreya denemelerinde daha çok edebiyat ve dil üzerine yazmasına rağmen farklı konularda ele almıştır. Şair ve deneme yazarı olması Cemal Süreya‘nın yazarlığını olumlu etkilemiştir. Deneme yazarları Süreya’nın denemelerini değerlendirerek çok başarılı bulmuşlardır. Tiyatro ile uğraştığında yapılan bir röportaj sırasında dile getirmiştir. İlk şiir kitabı Üvercinka’dır ve 1976 yılında ilk düz yazı olan Şapkam Dolu Çiçekle kitabı yayımlanmıştır ve bu kitap şiir üzerine yazılmış denemedir. İkinci deneme kitabı ise 1975 ve 1976 yıllarında politika gazetesinde yazdığı yazılar olan Günübirliktir. 1982 yılında yayımlanan Uzat Saçlarını Frigva adlı eseri aslında Günübirliğin isminin değiştirilmiş versiyonudur. Süreya’nın eşine yazmış olduğu On Üç Günün Mektupları adlı eseri vasiyeti üzerine Süreya’nın vefatından sonra yayımlanmıştır.2000 yılında bütün yazıları toplu bir biçimde yayımlanmıştır.
Eserleri
Şiirleri
- Üvercinka (1958)
- Göçebe (1965)
- Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
- Sevda Sözleri (1984, Üvercinka, Göçebe, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Uçurumda Açan-1984- ile birlikte)
- Güz Bitiği (1988)
- Sıcak Nal (1988)
- Sevda Sözleri (1990, 1995, tüm şiirleri)
- Korkarak Vinç
- Uzaktan Seviyorum Seni
Deneme-Eleştiri
- Şapkam Dolu Çiçekle (1976)
- Günübirlik (1982)
- 99 Yüz (1992)
- Uzat Saçlarını Frigya (1992)
- Folklor Şiire Düşman (1992)
- Aydınlık Yazıları/ Paçal (1992)
- Oluşum’da Cemal Süreya (1992)
- Papirüsten Başyazılar (1992)
- Toplu Yazılar I (2000, Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar)
- Toplu Yazılar II (2005, Günübirlikler)
- Günler (993 günden oluşan günlük)
Günce
- 999 Gün(Günler)/ Üstü Kalsın (1981)
Mektup
- On üç Günün Mektupları (1990)
Çocuk Kitabı
- Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi (1993)
Söyleşi
- Güvercin Curnatası (1997)
Derleme
- Mülkiyeli Şairler (1966)
- Yüz Aşk Şiiri (1967)
Şiir Çevirileri
- Yürek ki Paramparça (1995)
Öteki Çeviriler
- Gelinlik Kız (E. Ionescu- 1964)
- Küçük Prens (A. De Exupery- 1965)
- Bir Aşk Kırgınının Şarkısı (Apollionaire- 1965)
- Günümüz Sağcı Fikirleri (S. De Beauvoir- 1966)
- Sade’ı Yakmalı mı? (S. De Bauvoir-1966)
- İhtilalin Özü (Mao Zedung-1967)
- Amerika Birleşmemiş Devletleri (V. Pozner- 1967)
- Aşkın Suçları (M. De Sade-1967)
- Palto (Gogol-1968)
- Yeşil Papa (Asturias-1967)
- Gök Cephesi (N. Dinh- 1968)
- Küçük Prens (A. De S. Exupery- 1975)
- 32 Saat Özgürlük (G. Hernadi- 1968)
- Milli Kurtuluş Cephesi (D. Bravo- 1969)
- Emperyalizm, Kapitalizmin En Yüksek Aşaması (Lenin- 1974)
- Dine Karşı Düşünce Tarihi (A. Bayet- 1970)
- Bir Aşk Kırgınının Şarkısı (Apollinaire-1970)
- Büyük Ahlak Doktrinleri (F. Gregoire-1971)
- Vadideki Zambak (Balzac-1985)
- Nekrassov (Sartre-1971)
- Gönül ki Yetişmekte (Flaubert- 1971)
- Goriot Baba (Balzac- 1974)
- Meyhane (E. Zola- 1974)
- Çin Uyanınca (A. Peyrefitte- 1975)
- Venezuella Makiliklerinde Douglas Bravo Konuşuyor ( 1976)
- Mutluluk Getiren Seks (1976)
- Emeğin ve Emekçinin Tarihi (P. Brizon- 1977)
- Faşizmin Analizi (Macciocchi-1977)
- Kırmızı Balon (Lamorisse- 1980)
- Yarını Bilen Adam Nostradamus (Fontbrune- 1982)
- Bir Tanem (Marceau- 1991)
Kaynaklar
www.makaleler.com/cemal-sureyanin-hayati-ve-edebi-kisiligi
dergipark.org.tr/tr/download/article-file/626327
dergipark.org.tr/tr/download/article-file/50168
Yazar: 9/B Sınıfı – Melek Defne Cibir