Virginia Woolf

HomeDergiEdebiyat

Virginia Woolf

Yukarıdaki fotoğraf: artmajeur.com/baronguy/tr/artworks/9368164/virginia-woolf

Virginia Woolf on the cover of TIME’s April 12, 1937 issue – TIME

Hem feminist hem modern yazarlardan biri olan 20. Yüzyılın en önemli yazarlarından biri olan Virginia Woolf 25 Ocak 1882`de Londra`da doğmuştur. Yazarın babası Victoria devrinin tanınmış yazarlarından Sir Leslie Stephendi. Annesi ise Julia Duckworth idi. Virginia’nın annesi ile babası daha önce evlenmiş insanlardı. Sir Leslie Stephenin ilk eşi ünlü romancı William Makepeace Thackeray’nın kızıydı. Makepeace Thackeray`ın karısı akıl hastası olduğundan Leslie Stephenin ilk eşinden olan Laura Anneannesi gibi akıl hastası olup akıl hastanesine kaldırılmıştı. Virginia’nın annesi ile babasının çocukları Virginia ile beraber Vanessa Stephen, Thoby Stephen ve Adrian Stephen’dı. George Duckwort, Stella Duckwort, Gerold Duckwort, Laura Makepeace ve Stephen isimlerinde 5 üvey kardeşi daha vardı.

O zamanlar kadınların geriye atılması sebebiyle kız çocukları okutulmuyordu. Virginia dönem gereğince okula gidemese bile babası sayesinde evde eğitim alabilmiştir. Ayrıcalıklı olarak evde antik yunan ve Latince dersleri almıştır. Virginia çok küçük yaşından itibaren babası gibi yazar olmak istiyordu. Babasının kütüphanesi olan Virginia Woolf yazar olmak için uygun bir ortamda büyümüştü. Yazmak için çok hevesli olan yazar daha dokuz yaşlarındayken ağabeyi Thoby ile evlerinde Hyde Park Gate News isimli dergi çıkarmaya başlamışlardı. O zamanlar küçük yaşında ailesi onun için herzeydin önce geliyordu ve onlara derinden bağlıydı.

t24.com.tr/k24/yazi/virginia-woolf-un-surekliligi,4025

Virginia`nın hayatı annesinin grip nedeniyle ani ölümü sonucunda üzüntüye boğulmuştu. 13 yaşındayken annesini kaybeden Virginia sinir hastalıklarıyla ve krizlerle boğuşmaya başlamıştı. Virginia bu yaşadığı zorluklar ve ağır depresyon sebebiyle olmayan sesleri duyuyordu ve hayali yaratıklar görüyordu. Yaşadığı bu zorluklar hayatının tamamında yanında olmamıştı taki 1904 de babasını kaybedene kadar. Babasının ölümü sonucunda Virginia yaşadığı olayların etkisini uzun yıllar hissedecekti. Virginia’nın ilk intihar girişimi babasını ölümünün ardından oldu. Virginia belki de yardım istediğini göstermek için yüksek sayılmayacak bir yerden atlamıştı. Bu girişimin ardından kardeşleri Vanessa, Thoby, Adrian ile birlikte Londra’nın Bloomsbury semtine taşınmaları ve bu yer değişikliği Virginia için iyi bir değişiklik ve bir kaçış olmuştu. Virginia bu değişiklik için şu ifadeleri kullanmıştı. “Resim yapmaya, yazı yazmaya, akşamları saat dokuzda çay yerine kahve içmeye kararlıydık. Her şey yeni, her şey başka olmak zorundaydı. Her şey denendi. Yaşamın ve görüntülerin altındaki derinlerine inebildiğim bir dönemdi.” Babalarından çok miras kalmış olan kardeşler kurallar olmadan gece boyu birlikte oturup sanat, din, edebiyat ve aşk üzerinle sohbet etmişlerdi.  Tek istedikleri hayatın derinliklerini anlamak olan kardeşler her şeyi açıkça anlatabildikleri ve dürüstçe konuşabildikleri bloomsbury`e katılmışlardı. Bloomsbury Cambridge elitlerinden oluşan bir grup. Viktoryen döneminin dar görüşlü boğucu, aşırı ahlakçı etkilerinden kurtulup düşüncelerini kısıtlamadan konuşan özgürlükçü bir grupdur. Grup üyelerinin içinde eşcinseller ve biseksüeller de dâhildi. Bu grupta Virginia dâhil Virginia’nın kız kardeşi ressam ve tasarımcı Vanessa Bell, modern makroekonominin kurucularından John Maynard Keynes, psikolojik incelemeleriyle ünlü Bloomsburry’nin kurucusu olan ve Virginia’nın bir süre nişanlı kaldığı Lytton Strachey, yazar E.M. Forster, ressam ve eleştirmen Roger Fry, sanat eleştirmeni, siyasi danışman ve Vanessa’nın eşi Clive Bell, gazeteci Desmond Maccarthy ve Virginia Woolf’un eşi, yazar Leonard Woolf gruptaki bazı kişilerdi.

en.wikipedia.org/wiki/Bloomsbury_Group

Virginia 1912 yılında abisi Thoby’nin arkadaşı siyaset teorisyeni ve yayıncı Leonard Woolf ile tanıştı. Bu tanışma Virginia`nın hayatını değiştiren etkenlerden biri olacaktı çünkü Leonard yaşadığı süre boyunca Virginia`nın iyi ve kötü günlerinde yanında olup onun ruh sağlığı açısından yaşadığı sorunların üstesinden gelebilmesi için ona en yardımcı olan kişi olup Virginia’nın yaratıcı zekâsını sonuna kadar destekleyen kişi olmuştu. Leonard Virginia için bir basımevi kurmuş bu olay Virginianın kitaplarını yazmasını kolaylaştırmıştır. Leonard, Virginia’nın hayatını kolaylaştırıyor ve hayatına yön veriyordu fakat buna alışık olmayan ve giderek Bunalımları artan Virginia 1913 de bir kez daha intihar girişiminde bulundu. Henüz evliliklerinin 1. Yılıydı ve Virginia çıkmazda hissediyordu. İlk intihar girişimine kıyasla daha ciddi bir girişimdi, ama şans bu ki Leonard sayesinde hayatta kalmayı başarmıştı. Virginia’nın İntiharının üzerinden iki yıl geçtiğinde ve kendini daha iyi hissettiği zamanlarda ise Leonard’ın tavsiyesi üzerine herkesten uzak bir yere taşınmaya karar verdiler.

Virginia ilk kitabını babasının ölümü ardından yazmaya başlamıştır. Bu kitabın yazım aşaması o kadar uzun sürmüştür ki kendini yetersiz hissettiğinden 3 kere tekrar başlamıştır. Bu kitap yazım aşamasından sonra 1915 de yayınlanan Dışa yolculuk kitabıdır. İkinci kitabı ise “bilinç akış tekniği” kullanarak yazdığı ve daha gerçekçi bir üslupla ele aldığı ve karakterle ve olay örgüsüyle yazdığı dönemi iyi yansıtan Gece ve Gündüz kitabıdır. 1925 de tamamladığı Mrs. Dalloway kitabı bir kadının iç dünyasını ve davranışlarını geriye dönüş tekniğini kullanarak yazılmıştır. Romanda toplum ve yönetim biçimi eleştirilmiştir. Bu kitap bilinç akış tekniğinin en önemli kitaplarından biridir. Bu dönemlerde kendini daha aktif hisseden Virginia 1927 yılında Deniz Feneri, 1928 yılında Orlando, 1929 yılında en çok okunan ve en rahat okunan, Feminist hareketinin en önemli kitaplarından biri olan Kendine Ait Bir Odayı çıkardı. 1931 yılında neredeyse en zor okunan kitabı Dalgalar ve o yıl yazılan Londra Manzarası 1933 yılında Bir köpeğin gözünden anlatılan Flush 1937 yılında Yıllar 1938 yılında Üç Gine ve 1941 yılında Perde arası kitabı yazıldı ve bu kitapların kapakları ressam olan kardeşi Vanessa Bell tarafından tasarlandı. Virginia eşcinsel kimliğini hiç saklamamış kitaplarında da bu yanını göstermişti. Hatta Orlando kitabını o zamanlar sevgilisi olan Vita Sackwille West’e adamıştı.

Yıllar kitabını yazdığı zaman savaştan fazla etkilenmişti. Sırasıyla eski nişanlısı ve dostu Lytton Strachey, arkadaşı Roger Fry ve Lady Ottoline ve Janet Case’in arasında olduğu tüm dostlarının ölümünü gören Woolf yeni ve şiddetli bir depresyona daha girmişti. Hayatının her evresinde intihara meyilli bir yapısı vardı. 2. Dünya savaşı sıralarında psikolojisi çok etkilenmiş yine intiharı düşünür olmuştu. Kocası Leonard Yahudi olduğundan bu durum onu daha da etkilemişti. Bu sırada Hitlere boyun eğmek istemeyen kardeşi Adrian intihar girişiminde bulunmuştur. İntihar ederken kullandığı zehirden Virginia’ya isterse kullanabileceğini söylemiştir. Virginia o günler hakkında şöyle yazmıştı. “Sonumun bir garaj olmasını istemiyorum. Daha 10 yıl yaşayıp kitabımı tamamlamak istiyorum” demiştir.

Virginia 18 Mart 1941 yılında bir mektup yazdı

Sevgilim,

Yine delirecekmişim; bu korkunç günleri atlatamayacakmışız gibi hissediyorum. Ve sanki giden zamanı geri çeviremeyeceğim. Sesler duymaya başlıyorum ve konsantre olamıyorum. Bu yüzden yapmam gereken şeyi yapıyorum.

Bana verebileceğin en büyük mutluluğu verdin. Kimsenin yapamayacağı şeyleri yaptın. İki insanın birlikte daha mutlu olabileceğini sanmıyorum. Ben artık savaşamayacağım. Biliyorum, senin hayatını mahvediyorum, bensiz daha mutlu olacaksın. Görüyorsun bu mektubu bile doğru düzgün yazamıyorum. Okuyamıyorum. Hayatımdaki bütün mutluluğu sana borçlu olduğumu söylemek isterim. Bana karşı inanılmaz sabırlısın ve iyisin.

Şunu söylemek istiyorum -aslında bunu herkes biliyor- eğer biri beni bu durumdan kurtarabilecek olsa bu sen olurdun. Her şey beni terk edip gitti ama senin iyiliğin hep benimle kaldı. Artık senin hayatını mahvetmeyeceğim. Kimse, seninle mutlu olduğumuz kadar mutlu olamazdı.

28 Mart Cuma günü Leonard evin bahçesindeydi ve Virginia’ya evde kalmasını söylemişti. Fakat Virginia yürüyüş yapmak için çıkıp Ouse nehrine kadar gitmişti ve Ceplerine taşlar doldurarak nehre atlamıştı.

“Doğrusu şu ki, insan hiçbir zaman yalnız değildir, hiçbir zaman da yanında biri yoktur”

Kaynaklar

biyografi.info/kisi/virginia-woolf

kidega.com/yazar/virginia-woolf-000841

Yazar: 2022 – 2023 – 10/A Sınıfı – Irmak Sümbül

Yeni Paylaşım
Eski Paylaşım